Atatürkçü Düşünceye Hizmet Ödülünün Onuncusuna sahip Sayın Turgut ÖZAKMAN vefat etmiştir. Kendisine Allah'tan Rahmet, yakınlarına baş sağlığı dileriz.
İstanbul İncirli Lions Kulübü, Uluslararası Lions Dernekleri 118-E Yönetim Çevresi Federasyonu'na üyedir.
28 Eylül 2013 Cumartesi
20 Eylül 2013 Cuma
18'inci ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCEYE HİZMET ÖDÜLÜ için süreç başladı.
Değerli Lion'lar,
Sevgili Leo'lar,
İncirli Lions Kulübü'nün 2013-2014 Çalışma Dönemi'nde onsekizincisini düzenleyeceği 'Atataürk'çü Düşünceye Hizmet Ödülü' (A.H.D.Ö) için aday gösterme ve sunma süreci başlamıştır.
Aday gösterme ve sunma kararımız ekteki gibidir, bilgilerinize...
En kocaman Lions ve Leo sevgilerimizle.
İncirli Lions Kulübü
Dönem Başkanı
D.TUNA TANIR
İncirli Lions Kulübünün 2013 – 2014
Dönemi Yönetim Kurulu toplanarak, bu dönemde verilecek olan
“ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCEYE HİZMET ÖDÜLÜ” için bu
husustaki yönetmelik hükümlerine göre aday gösterilmesi için
118 E Yönetim Çevresine çağrıda bulunulmasına, aday gösterme
süresinin 15 Ekim 2013 Tarihine kadar sürmesine,
http://incirlilionsclub-adho.blogspot.com
blog adresinde duyurulmasına karar vermiştir.
Sevgili Leo'lar,
İncirli Lions Kulübü'nün 2013-2014 Çalışma Dönemi'nde onsekizincisini düzenleyeceği 'Atataürk'çü Düşünceye Hizmet Ödülü' (A.H.D.Ö) için aday gösterme ve sunma süreci başlamıştır.
Aday gösterme ve sunma kararımız ekteki gibidir, bilgilerinize...
En kocaman Lions ve Leo sevgilerimizle.
İncirli Lions Kulübü
Dönem Başkanı
D.TUNA TANIR
- - - - - - - - - - - - - - - - -
İSTANBUL İNCİRLİ LİONS
KULÜBÜ
"ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCEYE
HİZMET ÖDÜLÜ" YÖNETMELİĞİNİN
İLGİLİ MADDELERİ
Adaylarda aranan nitelikler:
Atatürkçü Düşünceye Hizmet
Ödülü verilebilecek gerçek veya tüzel kişilerin;
- Atatürk ilke ve devrimlerini bilimsel nitelikte araştırmış ve yayınlarda bulunmuş olmaları,
- Sanatsal faaliyetlerinde Atatürk ilke ve devrimlerini, aydınlanma felsefesini benimseyerek, eserlerinde yansıtmış olmaları,
- Dernek ve vakıf çalışmaları gibi sivil toplum kuruluşları örgütlenmesinde ve etkinliklerinde, Atatürkçü düşüncenin toplumun tüm katmanlarında yaygınlaştırılması için etkin katılımda bulunmuş olmaları,
- Eylemli hizmet yoluyla Atatürkçü düşüncenin korunması savunulması, topluma yaygınlaştırılması için sürekli katılımda bulunmuş olmaları,
- Atatürkçü düşüncenin yurt içinde ve dışında, yayın, konferans ve diğer iletişim yöntemleri ile tanıtımı için etkin hizmet vermiş olmaları,
- Atatürkçü düşünceyi bir yaşam tarzı olarak benimseyip, toplum ve gençlik için "rol model" olarak toplum katmanlarında kabul görmüş olmaları,
gerekmektedir.
Ödül için aday önerisinde
bulunacaklar :
Aşağıda sıralanan kişi ve
kurumlar bu ödül için aday önerisinde bulunabilirler:
- İncirli Lions ve Leo Kulübünün üyeleri.
- Bölge ve ülke ayırt etmeksizin Lionlar veya Leolar.
- Ülke ayırt etmeksizin kurumsal olarak Sivil Toplum Kuruluşları.
- Ülke ayırt etmeksizin tüm akademisyenler, öğretim üyeleri.
- Ülke ayırt etmeksizin akademik kuruluşlar. (Üniversiteler, Fakülteler, Akademiler, Enstitüler v.b.)
- Ülke ayırt etmeksizin meslek odaları.
Aday önerisinde izlenecek
yöntem :
- Ödül için aday önerisinde bulunacaklar;
- Adayın adı ve soyadı,
- Adayın fotoğrafı,
- Adayın kısa özgeçmişi,
- Sunulan aday için adaylık gerekçeleri, adayın varsa eserleri hakkında bilgi ve belgeler,
- Aday teklif edenlerin kişisel (veya kurumsal) bilgi ve özgeçmişleri, iletişim bilgileri,
- Kurum olarak aday gösterenlerin yetkili organlarının bu husustaki kararlarının hukuki dayanağı ve yetkililerinin yetki belgeleri, ile birlikte İstanbul İncirli Lions Kulübü’nün dönem sekreterine 15 Ekim 2013’e kadar yazılı olarak başvururlar. İncirli Lions Kulübü Yönetim Kurulu, ihtiyaç halinde bu tarihi alacağı bir kararla bir ay önceye veya bir ay sonraya çekebilir.
31 Ağustos 2013 Cumartesi
'30 Ağustos'un Günümüzdeki Anlamı' Dr. Orhan ÇEKİÇ, (17'nci A. D. H. Ö. sahibi.)
29 Ağustos 2013
30 Ağustos'un Günümüzdeki Anlamı
Tarihte pek az savaş 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan
Muharebesi kadar önemli sonuçlar doğurmuştur. Orada yenilen sadece Yunan
Orduları değil, aynı zamanda 1. Dünya Savaşı'nın tüm galip ve mağrur
ülkeleridir. Bu savaşın Anadolu açısından önemiyse, Batı'nın bu topraklar
üzerinde kurmak istediği kukla birer devleti; Kürdistan ve
Ermenistan'ı kurma hayallerini Ege'nin sularına gömen savaş
olmasıdır.
Bu savaşın sonunda Yunanistan'da hükümet istifa
etmiş, hezimete uğrayan Yunan ordusundan arta kalıp ülkelerine dönebilenler
Atina'da darbeyapmışlar ve yönetime "Albaylar Cuntası" el koymuş, bu
maceraya karar verip Yunan ulusunun onurunu dünya önünde kırdıkları
suçlamasıyla harekâta katılan komutanlar ve hükümet üyeleri, 'Başbakan
Gunaris' dahil, kurşuna dizilmiştir.
Bu savaşın sonunda İngiltere'de hükümet istifa edecek, Başbakan Lloyd George İşçi Partisi'nin hesap sorması üzerine, bu
mağlubiyetten İngiltere olarak kendi payına düşen sorumluluğu kabul edip
Parlamento'ya istifasını sunarken yaptığı konuşmada ; "...Yüzyıllar
nadiren dâhi yetiştirirler. Şu talihsizliğimize bakın ki 20. Yüzyılda bu
dâhi, Türkiye'den çıktı. Mustafa Kemal'i yenemedik..."
diyecektir.
Bu savaşın sonunda gelen zafer Sevr'e giden yolu
tıkayacak, Lozan yolunu açacak, böylece emperyalist Batı'nın Anadolu
topraklarında kurmayı planladığı birer kukla devlet, Kürdistan ve
Ermenistan hayali binlerce şehidin kanı pahasına tarihe gömülecektir.
Süngüyle çizdiğimiz sınırlarımız içindeki bugünkü birliğimizin bedeli işte o
günkü şehitlerimizin kanı; gazilerimizin gayreti, vatan sevgisi, iman gücü;
milletimizin bağımsızlık aşkıdır.
Bu sonuç elbette kolayına alınmamıştır. Düşman önce
Sakarya'da durdurulmuş ama topyekûn seferber olan millet bu esnada da varını
yoğunu tüketmiştir. Yunanlıların 16.000'i ölü olmak üzere toplam 46.000
zayiatına karşı, Türk ordusu, şehit ve yaralı olarak Sakarya'da 26.000 zayiat
vermiştir. Birlik mevcutlarına göre er zayiat oranı %35-40, subay zayiat
oranı ise % 70-80 arasında olmuştur. O yüzden Sakarya Savaşı'na "Subay
Savaşı" denir. O nedenle de mağlup olan Yunan ordusunun geri çekilmesine
engel olunamamış, bu bile TBMM'nde eleştiri konusu
yapılmıştır.
Oysa Sakarya cephesinde işlerin kritik bir noktaya
gitmesi üzerine Meclis tarafından ordunun başına geçmesi istenildiğinde
Mustafa Kemal , "geçerim ama Meclis yetkisi" isterim demişti ve büyük tepki
görmüştü. Bu yetkiyi alırsa, yazdığı her metin "yasa" hükmünde olacak ve
derhal uygulanacaktı. Çünkü bir 'var olma' - 'yok olma' savaşı yönetecekti.
Meclis'ten her defasında onay beklemeye vakti olmayabilirdi. Milletvekilleri
ise "... Ya çıkaracağı bir yasayla diktatörlüğünü ilan ederse !.." diye
endişe ediyorlardı. Sonunda her üç ayda bir yeniden oylamak şartıyla, bu
yetkiyi verdiler. O nasıl bir diktatördü ki, Meclis onunla pazarlık
yapabiliyordu? Tarihte hangi diktatör, Meclis kararlarına saygı göstermiştir?
Zaten, bir başka kurumun iradesine boyun eğiyorsa, ona nasıl diktatör
denebilir ki?
Mustafa Kemal bu yasaları oturdu, yazdı... Bu yasalara "Tekâlifi Milliye" (Ulusal Yükümlülük) yasaları denir ve 10
tanedir.
"Ya başımıza diktatör olursa!..." diye çekinilen
Mustafa Kemal'in kaleme aldığı ilk yasa şudur:
"Nüfusu 10.000 olan
yerleşim birimlerindeki her hane birer kat iç çamaşır, birer çift çorap ve
çarık hazırlayıp Tekâlifi Milliye Komisyonu'na (Ulusal Vergi Kurulu)
verecektir".
Başkomutan böyle bir yasayı çıkarmak zorundadır çünkü 'Sakarya'daki Mehmetçiğin ayağında çarığı yoktu'. Ama sarsılmaz bir iman
gücü, inanılmaz bir vatan sevgisi, sınırsız bir bayrak saygısı, çağlardan
beri geleneksel olarak hep vardı. Şimdi ise hedef uzundu, hedef yamandı,
hedef Akdeniz'di. Mehmetçik sağlam bir çarığı hak
ediyordu.
Orduyu ve milleti tam bir yıl nihaî zafer için seferber
eder ve hazırlar. Zamanı gelince de Meclis'e bile haber vermeden gizlice
cepheye gider. Son hazırlıklar Şuhut'ta son bir kez bir daha gözden
geçirilir. Nihayet 25 Ağustos Cuma günü gece yarısı Meclis 2. Başkanı Rauf
Bey'e telgraf çeker : "Rauf Bey, derhal Meclis'i toplantıya çağırınız
ve bildiriniz. Ordularımız yarın sabah 05.30'dan itibaren taarruza
kalkıyor. Allah yardımcımız olsun, ordularımızı muzaffer
kılsın!.."
O andan itibaren Anadolu'nun tüm Dünya ile iletişimi
kesilir, bütün telsiz ve telefon hatları kapatılır. Artık hesap günüdür ve
bir dış müdahalenin önüne geçilmesi için her tedbir alınmıştır. Topçu
atışıyla başlayan taarruz yıldırım gibi gelişir. Fahrettin Altay Paşa'nın
5.000 kişilik Süvari Kolordusu (5. Kolordu) Ahır Dağı'nı dolaşıp çevirme
hareketini başarıyla gerçekleştirirken, geri kalan 192.000 kişilik ordunun
tamamı piyadedir, yani koşar. Elinde süngü, sırtında 17 kilo yük, vuruşa
vuruşa koşar. Ölümün üstüne gözünü kırpmadan koşar. Afyon -İzmir arası kuş
uçuşu 400 km.dir. Karadan ve muharebe sahasının engebeleri dikkate alınırsa,
560 km. Ordu bu mesafeyi 10 günde koşar. Mehmetçik belli ki her gün bir
maraton koşar ve on günde de ardı ardına on maraton...
Nasıl mı koşar? Elbette koşar, çünkü bilir ki,
Başkomutan Mareşal Mustafa Kemal de en ön saflarda ve ateş hattının
içindedir. Ordu'yu Dumlupınar'da Zafer Tepe'den yönetmektedir. Savaşın en
sıkışık bir anında 57. Tümenin hedefine ulaşamadığını görmüştür. Telefona
sarılır. Tümen Komutanı Yb. Reşat (Çiğiltepe) Bey karşısındadır. -Reşat
Bey, henüz hedefinize ulaşamadınız. Bu durum harekâtı yavaşlatıyor ve riske
sokuyor.
-Yarım saat sonra hedefimize ulaşmış olacağız Paşam.
Aradan yarım saat geçmiş ama Çiğiltepe düşmemiştir. Son derecede sarp olan bu tepeyi bir Yunan Makineli tüfek birliği savunmaktadır. Paşa yeniden telefondadır. Karşısına Tümen Komutanının Emir Subayı çıkar: "Paşam, Tümen Komutanım az önce intihar etti. Size bir not bıraktı. Okuyorum: Notta yazılan kısacık bir cümledir: "Yarım saat dedim, size söz verdim. Sözümde duramadım. Artık yaşayamam." Oysa çok kısa bir süre sonra tepe düşecektir. Yarbay Reşat Bey'in rütbesi Albaylığa yükseltilecek ve ilerde de bu şehit düştüğü tepenin adı, soyadı olarak kendisine verilecektir.
-Yarım saat sonra hedefimize ulaşmış olacağız Paşam.
Aradan yarım saat geçmiş ama Çiğiltepe düşmemiştir. Son derecede sarp olan bu tepeyi bir Yunan Makineli tüfek birliği savunmaktadır. Paşa yeniden telefondadır. Karşısına Tümen Komutanının Emir Subayı çıkar: "Paşam, Tümen Komutanım az önce intihar etti. Size bir not bıraktı. Okuyorum: Notta yazılan kısacık bir cümledir: "Yarım saat dedim, size söz verdim. Sözümde duramadım. Artık yaşayamam." Oysa çok kısa bir süre sonra tepe düşecektir. Yarbay Reşat Bey'in rütbesi Albaylığa yükseltilecek ve ilerde de bu şehit düştüğü tepenin adı, soyadı olarak kendisine verilecektir.
İşte ER'inden SUBAY'ına "Kemal'in Askerleri"
böylesine cesur, böylesine kahramandırlar ve Mustafa Kemal'e dün de, bugün de, yarın da böylesine ölümüne bağlıdırlar. O bağlılık bize bu coğrafyayı Vatan
kıldı. Üzerinde, onurla, gururla, başımız dik yaşayalım diye. Didişelim
diye değil... Bunun kıymetini bilelim.
Zafer Bayramı hepimize kutlu olsun...
Çünkü o zafer hepimizin.
Yrd. Doç. Dr. Orhan Çekiç, Maltepe
Üniversitesi
''Bu yazı internetten alıntılanmıştır.''
5 Temmuz 2013 Cuma
01 Temmuz 2013, Dönem Başkanımızdan.
Biliniz ki yeni hizmet dönemimize sizlerin sonsuz desteği ve
sevgisi ile mus-mutlu başlıyorum....
Hepinizin aynı duygu ve düşünce içinde olduğuna yürekten inanıyorum...
Hepimize kolay gelsin...
En kocaman lions sevgi ve saygılarımla.
İncirli Lions Kulübü
2013-2014 Hizmet Dönemi
Başkanınız
D.TUNA TANIR
01 Temmuz 2013, Genel Yönetmenden
Genel Yönetmenden 01.07.2013
Saygıdeğer Lion Dostlarım,
Sevgili Leo Arkadaşlarım,
Bundan 23 yıl önce Avcılar Lions Kulübü’nün kurucu üyesi olarak yola çıktığım zaman, yönetim çevremizin 50,yılımızda Genel Yönetmeni olacağımı söyleseler inanmak şöyle dursun, söyleyene gülmek bile aklımın köşesinden geçmezdi sanırım.
Bugün, geçmişe bir yolculuk yapmak gerekirse eğer, beni bu günlere yetiştiren, bu büyük gururu yaşamamı sağlayan büyük aileme, bana emeği geçen her bir arkadaşıma, Lion büyüklerime gönül dolusu teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunmakla başlamalıyım yeni hizmet dönemimize diye düşünüyorum.
Yeni hizmet döneminde, Cumhuriyetimizin 90.yılını kutlarken, diğer yandan da Lions’ umuzun 50.yılını kutlayacak olmamızın, her kademede görev alacak tüm yönetici Lion’ lar ve Leo’lar için anlamlı bir ayrıcalık olduğunu düşünüyorum.
O nedenle de, en yeni üyemizden en deneyimli üyemize kadar büyük ailemizin tüm mensuplarından başlayarak eski kulüp arkadaşlarımıza, değişik vesilelerle hizmetlerimize ve çalışmalarımıza katkı sağlayan komşularımıza, iş arkadaşlarımıza, muhtarlarımıza, yerel yöneticilerimize, desteğini esirgemeyen tüm bürokrat ve siyaset adamı dostlarımıza kadar birlik ve beraberlik, dostluk ve arkadaşlık duygularımızı geliştirerek, bizleri bugünlere yetiştiren vatanımıza ve ulusumuza her zamankinden daha bir şevk ve heyecanla hizmet etmek için kenetlenmeliyiz diye de düşünüyorum.
100 yıllık uluslararası bir kuruluşun ülkemizde, kurumsal yapısını tüm kriterlere uygun olarak tamamlamış bir şekilde, güçlü kuvvetli, geleceğe güvenle bakan bir yapıda 50,yılını kutlamasının da inkar edilemez bir başarı olduğunu düşünüyorum.
Daha neler düşünüyorum neler...
Vakıflarımızın başarılarını, kulüplerimizin hizmetlerin, derslikleri, okulları, parkları, dikilen ağaçları, yeşeren fidanları, hastane odalarını, poliklinikleri, bursları, panelleri, sempozyumları, nicelerini...
Dostluğu ile ısındığımız, birlikte mutlanıp, birlikte hüznü paylaştığımız insanımızı...
Bitmek tükenmek bilmeyen bir koca dünya...
Adı Lions, adı biz, adı hepimiz...
Sevdik, sevildik, saydık sayıldık. Yıllar boyu hizmeti hiç bir zaman eksiltmeden güzel insanlarımızla kucaklaştık. Tadına doyulmaz bir dostluk ve kardeşlik dünyası kurduk.
Ne mutlu bizlere...
Yeni hizmet dönemimize bu duygu ve düşüncelerle mutlulukla başlıyorum. Aslında hepimizin de aynı duygu ve düşünceler içinde olduğuna yürekten inanıyorum.
Ln. Necati Yılmaz
Genel Yönetmen
3 Mart 2013 Pazar
02 Mart 2013, IKU; 17'nci Atatürkçü Düşünceye Hizmet Ödülü Töreni, Dr. Orhan ÇEKİÇ
İncirli Lions Kulübü 02 Mart 2013 Cumartesi saat 17:00 de bu yıl 17'ncisi düzenlenen ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCEYE HİZMET ÖDÜL töreni için hazır bekliyordu.İtiraf edeyim bu kez tam zamanında ben de -oğlum ile- yerimi almıştım.
Aylarca süren çalışmalarımız son günler de hız kazanmış,en olmadık detaylar bile defalarca gözden geçirilmişti.Yapılan son çalışma toplantımız da her şey planlanmış olmasına rağmen kulüp olarak heyecanımız hala devam ediyordu.
Eee kolay değil 17.sini düzenliyor olmamız, 17 yıldır kulübümüzün en önemli ve en vazgeçilmez organizasyonu olması her defasında daha fazla titizlenmemizi gerektiriyor…
Bu yıl ki ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCEYE HİZMET ÖDÜLÜ’nün sahibi Sn.Dr.Ln.Orhan ÇEKİÇ idi. Kendisi ayrıca Lion olmasına rağmen daha önce tanışmamıştım.
Ne geç kalmışım meğer…
Hayranlığımın yoğunluğunu dile getirmek için kelimelerimin hep az kaldığı Sevgili Atam’ı bu kez kendisinden dinledim.
Atatürk’ümü ne kadar dinlersem dinleyeyim, ne kadar okursam okuyayım, ne kadar seyredersem seyredeyim doymuyorum ben… Her defasında hayranlığım kat-kat-katlanıyor… Her defasında içim taşıyor… Her defasında yeni-yeniden bi şeyler öğreniyorum sanki…
Teşekkürler Sn. Dr. Ln. Orhan ÇEKİÇ… Bu anlamlı günümüz de bizim ile olduğunuz ve o çok değerli ATATÜRK paylaşımlarınız için…
Hatta sunum yorgunluğunuz sonunda, beni kırmayıp aldığım onca kitabınızı sabırla ve özenle imzaladığınız için… Ve hatta akşam kulüp yemeğimizde sevgili eşiniz ile katıldığınız için…
Bizi yine yalnız bırakmayan tüm 118-E Yönetim Çevresi’ne ve sevgili Lion dostlarına da teşekkürler ediyorum. Hem de; kos-kocaman Lions sevgi ve saygılarımla…
Ayrıca, Ödül Törenimizi -bu yıl kulübümün Toplantı Yönetmeni ben olmama rağmen!- son derece başarılı sunan Mahmut TUFAN’a da seslenmek istiyorum;
Mahmut Başkanım, çok iyi sunum yapıyorsunuz… Bilin ki size imreniyorum… Teşekkürleeeer !
En sonun da -yani son olarak- TEŞEKKÜRLER İNCİRLİ :)
Hepinize en kocaman Lions sevgi ve saygılarımla…
Dilek TUNA TANIR
2012-2013 Hizmet Dönemi
Toplantı Yönetmeni
Veee
Gelecek Dönem Kulüp Başkanı
18 Şubat 2013 Pazartesi
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCEYE HİZMET ÖDÜLÜ' TÖRENİ ILANI
BU
DÖNEM 17.'SİNİ LN. DR. ORHAN
ÇEKIÇ'E VERECEĞİMİZ
'ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCEYE HİZMET ÖDÜLÜ'
TÖRENİ
02
MART 2013 CUMARTESİ GÜNÜ
İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ ATAKÖY KAMPUSU ÖNDER ÖZTUNALI SALONUNDA
17.00 – 21.00 SAATLERİ
ARASINDA YAPILACAKTIR.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)